Karar yazarı Mustafa Karaalioğlu, Kayseri’de başlan ve bir çok ilde devam eden Suriyelilere yönelik eylemleri işaret ederek, ” Suriyeliler Türkiye’ye can güvenlikleri olmadığı için geldiler ve geri dönecek olurlarsa yine can güvenlikleri yoktur. Yani, onları kovmak ölüme gitmelerini istemektir.” dedi. İktidarın bu konuda en başından itibaren bir politikası olmadığını söyleyen Karaalioğlu, ” Politikasızlık üzerine politikasızlık hata üzerine hata ve böylelikle Kayseri olaylarına kadar geldik. ifadelerini kullandı.
Suriyeli göçmenlerin Türkiye’ye geldiği günden bu yana savunmasız ve seslerini çıkaramayacak kadar tedirgin olduklarını verdikleri röportajları örnek göstererek anlatan Karaalioğlu, “Ülkemize bizim davet ettiğimiz ve misafirimiz olarak kabul ettiğimiz bu insanlara karşı yapılanlar insanlık ayıbıdır ve tekrarlanmaması için acilen önlem alınmalıdır. ” şeklinde yazdı.
Karaalioğlu’nun “Kayseri olayları mülteci meselesi için ne söylüyor?” başlıklı köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Suriyelilerin geri dönüşüne dair bir program üzeninde çalışmak başka, döndükleri zaman ölüm tehlikesi yokmuş gibi davranmak başkadır. Mültecilerin geldiği dönemdeki şartlar ve geliş sebepleri hala ortadan kalkmamıştır.
Değişmeyen bir gerçek ise, iktidarın en başından Esad’ın gideceğine dayalı politikası gereği göçmenlerin geleceğine dair bir fikre sahip olmamasıdır. Politikasızlık başta neyse bugün de o. Üstüne üstlük bir ara, mültecileri Avrupa’ya karşı koz olarak kullanma girişimleri oldu ve onlar da fiyaskoyla sonuçlandı. Ne var ki o girişimler, Suriyelileri içeride daha fazla hedefe koydu ve istenmez hale getirdi.
Politikasızlık üzerine politikasızlık hata üzerine hata ve böylelikle Kayseri olaylarına kadar geldik.
Öte yandan, Erdoğan’ın Esad’la görüşme umudu ve bunun için Putin’in de devreye girebileceğini duyurması Türkiye’nin dış politika acizliğinin resmi olsa da toplum nazarında bütün bunlar mültecilerin geri dönüşü için bir umut olarak görülüyor. İnsanlar Suriye konusundaki zigzagı umursamadan Suriyelilerden kurtulma ihtimalini önemsiyor.
Bu bir yol olabilir ama gerçekçi olalım çok uzun ve şartları çok ağır bir yol…Öncelikle. Esad’ın hafızasını silip iç savaş yılları boyunca Erdoğan’ın kendisine ve rejimine yönelik hatıralının unutması gerekiyor. Yani dört milyona yakın insanı geri alabilmek için Erdoğan’a mutlak güven duyacak noktadan söz ediyoruz. Ne kadar mümkün? Oldu diyelim; bu kez Erdoğan’ın da Esad’ın ön şart olarak ileri sürdüğü Suriye’deki askerlerimizin geri çekme kararı alması gerekecek. Zor karar… Bir zorluk da bunu yapacak olsa dahi Esad’a Türkiye’yi rahatsız eden PYD/YPD yapılanmasını tasfiye etme konusunda güvenebilmesi lazım.
Mevcut durum Suriyeliler göre göndermeyi planlamadan, dönecekleri yeri güvenli hale getirmeyi gerektiriyor. Unutmayayım, geri dönüş kolay olsaydı o insanların yarıdan en az fazlası bir anlaşma beklemeden zaten ülkelerine gitmiş olurdu.”
TIKLAYIN-Bakan Yerlikaya’dan “Kayseri olayları” açıklaması: Ülke genelinde toplam 53 kişi tutuklandı